Blog

• Sosyal medyada yayılan sahte haberler, toplumda ciddi bilgi kirliliğine yol açıyor. Yeni geliştirilen yapay zekâ sistemleri, içeriklerin doğruluğunu analiz ederek kullanıcılara uyarı verebiliyor. Bu sistemler, kaynak güvenilirliği, kelime analizi ve içerik karşılaştırması gibi faktörlerle çalışıyor. Dijital çağda doğruluk artık bir algoritma meselesi.

• “No-code” ve “low-code” platformlar sayesinde artık yazılım bilgisi olmadan mobil ve web uygulamaları geliştirilebiliyor. Bubble, Glide ve Adalo gibi araçlar girişimcilerin fikirlerini hayata geçirmesini kolaylaştırıyor. Bu sistemler, yazılımcı eksikliği olan pazarda devrim niteliğinde bir çözüm sunuyor.

• Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların yapamayacağı karmaşık hesaplamaları saniyeler içinde tamamlayabiliyor. Google, IBM ve Çinli firmalar bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor. Henüz ticari kullanıma tam geçilmemiş olsa da, bilimsel araştırmalarda büyük bir sıçrama yaşanıyor.

Göz yorgunluğunu azaltır

OLED ekranlarda pil tasarrufu sağlar

Estetik bir tercih
Karanlık temanın hem modası hem de mantığı var.

• Yapay zekâ araçları artık dakikalar içinde binlerce kelimelik makale üretebiliyor. SEO uyumlu içerikler, sosyal medya postları ve e-posta metinleri de bu sistemlerle hazırlanabiliyor. İçerik üreticileri için büyük kolaylık sağlayan bu teknoloji, aynı zamanda özgünlük ve etik tartışmalarını da gündeme taşıyor.

Bazı şehirlerde küçük otonom robotlar, market alışverişini ya da paketleri evlere kadar taşıyor. Starship Technologies ve Amazon Scout gibi sistemler, güvenlik kameraları ve lidar sensörlerle çevreyi tanıyarak yol alıyor. Hem hız hem maliyet açısından avantaj sağlarken, şehir içi teslimat kültürünü değiştirmeye başladı.

Google ve Mojo Vision gibi şirketler, mikro ekran içeren kontakt lensler üzerinde çalışıyor. Bu lensler sayesinde gerçek zamanlı bilgi görüntülenebilecek; örneğin harita, hava durumu veya mesajlar doğrudan göz önüne yansıtılabilecek. Giyilebilir teknoloji, artık göze kadar indi.

Artık parmak izi, yüz tanıma gibi biyometrik sistemlerin yanında damar haritası, göz retinası ve hatta yürüyüş şekli bile kimlik doğrulamada kullanılabiliyor. Bankacılıktan telefon güvenliğine kadar birçok alanda uygulanmaya başlayan bu sistemler, güvenlikte yeni bir çağın kapısını aralıyor.

• Non-fungible token (NFT) teknolojisi dijital sanat eserlerine sahiplik kazandırıyor. Sanatçılar eserlerini blockchain’e kaydederek telif haklarını koruyabiliyor ve koleksiyonerlere satabiliyor. Eleştiriler olsa da NFT, dijital sanatçıların gelir modelini kökten değiştirdi.

• Senaryo yazımında kullanılan yapay zekâ modelleri artık olay örgüsü, karakter gelişimi ve diyalog oluşturabiliyor. Hollywood’da bazı kısa filmlerin senaryosu tamamen yapay zekâya yazdırıldı bile. Bu teknoloji yaratıcılığı desteklerken, aynı zamanda “insan dokunuşu” tartışmalarını da beraberinde getiriyor.