Blog

Yapay zekâ artık öğrencilerin ders arkadaşı oldu. ChatGPT gibi doğal dil işleme araçları sayesinde öğrenciler ödevlerine yardımcı, anlamadıkları konuları açıklayan ve araştırma yapan bir dijital asistanla çalışabiliyor. Bu, öğrenme sürecini hızlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda öğrencilerin araştırma yapmayı, eleştirel düşünmeyi ve kendi sorularını üretmeyi öğrenmelerine olanak sağlıyor. Ancak bu durum aynı zamanda etik soruları da gündeme getiriyor. Gerçek öğrenme ile sadece hazır içerik kullanımı arasındaki çizgi giderek daha dikkatli yürünmeli.

• Samsung, Huawei ve Motorola gibi markaların büyük yatırımlar yaptığı katlanabilir telefonlar, mobil teknolojide yeni bir çağ başlatmak istiyor. Ancak bu cihazların yüksek fiyatları, sınırlı dayanıklılığı ve hala geliştirilmeye ihtiyaç duyan yazılımları nedeniyle kullanıcılar temkinli yaklaşıyor. Özellikle ekran kırışması ve menteşe sorunları, bu ürünlerin uzun ömürlü olup olmadığını sorgulatıyor. Yine de teknoloji ilerledikçe daha dayanıklı, hafif ve uygun fiyatlı modellerin çıkmasıyla bu alanın standart hâline gelmesi mümkün görünüyor.

Müşteri hizmetleri otomasyonu

E-posta ve dökümantasyon hazırlama

Kod yazma ve hata ayıklama
Zaman kazancı + verimlilik = başarı.

eSIM, fiziksel bir kart gerektirmeden dijital olarak operatör hizmetine bağlanmayı sağlıyor. Özellikle çift hat kullanmak isteyenler, yurt dışına sık seyahat edenler ya da fiziksel SIM takma zahmetinden kaçınmak isteyen kullanıcılar için büyük kolaylık sağlıyor. Türkiye’de Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom eSIM desteği sunmaya başladı. Gelecekte tüm cihazların eSIM ile çalışması bekleniyor; böylece kart değişimi, kaybolma gibi problemler tarih olabilir.

Sanal gerçeklik teknolojisi artık sadece oyunlarda değil, eğitimde de kullanılmaya başlandı. VR gözlükler sayesinde öğrenciler sanal laboratuvarlara giriyor, tarih dersinde antik Roma’da dolaşıyor ya da biyoloji dersinde insan vücudunun içinde gezinebiliyor. Bu, hem görsel hem deneyimsel öğrenme açısından çığır açıcı bir gelişme. Ayrıca uzaktan eğitimdeki etkileşim sorunlarını da çözüyor. Ancak donanım maliyetleri ve içerik geliştirme süreci hâlâ bazı okullar için bir engel oluşturuyor.

Eskiden saatler süren rötuş işlemleri artık yapay zekâ destekli araçlarla birkaç saniyeye indirgeniyor. Adobe Photoshop, Luminar AI gibi uygulamalar artık otomatik arka plan silme, ışık düzeltme ve hatta yüz ifadelerini değiştirme gibi özellikler sunuyor. Bu, hem amatör kullanıcılar hem profesyoneller için büyük zaman tasarrufu anlamına geliyor. Ancak sahtecilik ve manipülasyon gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Teknolojinin bu noktada etik sınırları tartışılıyor.

Kablosuz şarj, özellikle dağınıklığı sevmeyen kullanıcılar için konforlu bir çözüm sunuyor. Ancak geleneksel kablolu şarja göre hâlâ daha yavaş ve verimlilik açısından daha düşük. Ayrıca cihaz ile şarj pedi arasında doğru konumlandırma yapılmazsa bağlantı kopabiliyor. Yeni geliştirilen “uzaktan kablosuz şarj” teknolojileri ise bu sorunları çözmeye aday. Gelecekte sadece odada bulunarak şarj olabilen cihazlar mümkün olacak gibi görünüyor..

Akıllı telefonlardaki işlemci ve ekran teknolojileri o kadar gelişti ki artık mobil oyunlar konsol kalitesine yaklaştı. Özellikle Apple A17 Pro, Snapdragon 8 Gen 3 gibi işlemciler sayesinde mobil cihazlarda 4K grafikler, ışın izleme (ray tracing) gibi teknolojiler mümkün hâle geldi. PUBG Mobile, Call of Duty Mobile gibi oyunlar, gelişmiş ayarlarla artık taşınabilir bir oyun konsolu deneyimi sunuyor. Mobil oyun endüstrisi artık ciddi bir rekabet alanı.

• GPT-4, Claude, Gemini gibi büyük dil modelleri artık blog yazıları, haber içerikleri ve sosyal medya gönderilerini saniyeler içinde yazabiliyor. Bu, içerik üretiminde dev bir hız kazandırıyor ama aynı zamanda insan emeğinin yerini alma riski taşıyor. Kalite ve özgünlük açısından hâlâ insan dokunuşuna ihtiyaç duyulsa da, birçok dijital medya şirketi AI destekli yazarlığı test etmeye başladı bile. Gelecekte “yazar” tanımı tamamen değişebilir.

Robot süpürgelerde kullanılan Lidar sensörleri, cihazın bulunduğu ortamın haritasını çıkararak temizlik rotasını daha verimli bir şekilde planlamasını sağlar. Bu sayede mobilyalara çarpma, alan atlama ya da gereksiz tekrarların önüne geçilir. Yeni nesil robot süpürgeler, bu teknoloji sayesinde sadece süpürmekle kalmıyor; paspas yapıyor, oda oda temizlik planı oluşturuyor ve sesli komutları algılayabiliyor. Temizlik artık neredeyse insan yardımına ihtiyaç duymuyor.