Yazar: admin

Deepfake teknolojisiyle kişilerin yüzü ve sesi başka videolara entegre edilebiliyor. Bu, eğlence ve sinema sektöründe yaratıcı kullanım alanları sunsa da, siyasi manipülasyon ve sahte haberler için büyük risk oluşturuyor. Uzmanlar, bu içeriklerin doğruluğunu tespit edecek sistemlerin de aynı hızla gelişmesi gerektiğini vurguluyor.

WeChat modeliyle başlayan “süper uygulama” trendi, artık dünya genelinde yayılıyor. Tek bir uygulama üzerinden mesajlaşma, ödeme, alışveriş, randevu ve daha fazlasını yapmak mümkün. Türkiye’de de bu alanda bazı girişimler ortaya çıkmaya başladı. Kullanıcılar açısından büyük kolaylık sunarken, veri gizliliği konusunda bazı endişeler de beraberinde geliyor.

Samsung, LG ve BOE gibi firmalar katlanabilir ekranların ötesine geçerek şeffaf ve bükülebilir ekran teknolojilerini geliştiriyor. Bu yeni nesil ekranlar hem estetik hem de işlevsellik açısından sınırları zorluyor. Yakında giysilere entegre ekranlar, araba camlarında bilgi yansıtan HUD sistemleri hayatımıza daha fazla girecek.

5G henüz tam yaygınlaşmamışken, 6G için hazırlıklar başladı. 1 Tbps’ye varan hızlar, milisaniyeden düşük gecikmeler ve nesnelerin internetinde büyük patlama bekleniyor. 2030’a kadar hayata geçmesi planlanan bu teknoloji, özellikle artırılmış gerçeklik ve otonom sistemlerde devrim yaratabilir.

Sadece birkaç saniyelik ses örneğiyle bir kişinin sesini taklit etmek artık mümkün. Podcast, oyun ve film sektörlerinde yaratıcı kullanım alanları bulunsa da, dolandırıcılık vakalarında da bu teknolojinin kullanılması ciddi güvenlik riskleri yaratıyor. Ses doğrulama sistemlerinin gelişmesi bu yüzden artık bir zorunluluk hâline geldi.

• Sürücüsüz araçların güvenle yol alabilmesi için haritaların da aynı ölçüde akıllı olması gerekiyor. Yeni geliştirilen 3D haritalar, sadece yolları değil; trafik levhalarını, şeritleri ve çevresel objeleri de içeriyor. Bu sayede araçlar çok daha doğru kararlar alabiliyor. Apple ve Tesla gibi firmalar bu teknolojiyi kendi sistemlerine entegre ediyor.

Alexa, Google Home ve benzeri akıllı asistanlar hayatı kolaylaştırsa da, kullanıcıların özel anlarını dinleyip dinlemediği büyük bir tartışma konusu. Cihazların sürekli “beklemede” olması, özellikle veri güvenliği açısından soru işaretleri doğuruyor. Kullanıcılar, veri paylaşım izinlerini gözden geçirmeli ve düzenli olarak kayıt geçmişlerini temizlemeli.

• Yeni nesil akıllı telefonlarda fiziksel SIM kartlar yerine eSIM teknolojisi öne çıkıyor. Bu sistem sayesinde operatör değişikliği ve seyahat sırasında SIM takıp çıkarma derdi ortadan kalkıyor. Ayrıca cihazın içine gömülü olduğu için daha güvenli ve yer tasarruflu. Ancak henüz tüm operatörler bu teknolojiye tam geçiş yapmış değil.

SpaceX, Blue Origin ve Virgin Galactic gibi firmalar uzay turizmi yarışında ciddi adımlar attı. 2024’te birçok özel yolcu Dünya’nın yörüngesine çıktı bile. Elbette fiyatlar henüz cep yakıyor, ama önümüzdeki 10 yıl içinde orta gelirli kullanıcıların da bu deneyimi yaşaması bekleniyor. Turistik bir uzay oteli konsepti bile gündemde.

Zamanı olmayanlar için geliştirilen mikro-öğrenme sistemleri, bilgiyi 2–5 dakikalık bölümler hâlinde sunuyor. Özellikle mobil uygulamalar sayesinde kullanıcılar gün içinde kısa kısa öğrenme fırsatı yakalıyor. Dil eğitimi, finans bilgisi ve teknik konular için oldukça etkili bir yöntem hâline geldi.